12 Nisan 2014 Cumartesi

Bir Başka Diyar İsveç'e Sinema ve Sahne Sanatları Perspektifinden Kısa Bir Bakış



Hiç şüphe yok ki 1950-1960 yılları arasında İsveç sinemasındaki "kötü karakter" ler, yaz gecelerinde çıplak banyo yapabilen, gözalıcı güzellikte, fazlasıyla sağlıklı, açık görüşlü ve Ýsveç’te bir efsane haline gelen çekici sarýþýn kadýnlardý. Ingmar Bergman’ýn filmleri, Vilgot Sjöman (I am Curious Yellow-Ben Meraklı Bir Sarışınım) ve Arne Mattsson (One Summer of Happiness-Mutlu Bir Yaz), aynı dönem içinde bol miktarda çıplaklık içeren, uluslararası duyarlılığı tetikleyen fakat yeterli görülmeyen filmlerdir.  

 
Öte yandan Ingmar Bergman’ın İsveç ve dünya sinema tarihindeki önemini anlatmaya sözcükler yetmez. Bergman, film ve tiyatro yönetmeni olarak 60 yıllık meslek hayatı boyunca yalnızca İsveç tiyatrosuna ve sinemasına yön vermekle kalmamıış, hem görsel hem kültürel anlamda bireysel yeteneğiyle belki de herkesten fazla İsveç’in ve İsveçliler ’in uluslararası simgesi olmuştur.


İsveç kültürünün yansıtıldığı diğer alanlarda olduðu gibi, son 10 yılda İsveç sineması da uluslararası boyutta gittikçe artan bir ilgi görmekte, uygulayıcıları da dikkat çekici yurtdışı başarılara imza atmaktadır. Bugünün İsveç sinemasında uluslararası ilgi gören isimlerin başında yıllar önce tekrar Hollywood’a yerleşen ve eşi Lena Olin ile Peter Stormare gibi İsveçli oyuncularla kariyerini devam ettiren yönetmen Lasse Hallström gelmektedir.


Genç kuşak yönetmenler arasında ise Show Me Love (Bana Aşkı Göster), Together (Birlikte) ve Lilya 4-ever, (Daima Lilya) gibi filmleriyle uluslararası başarı yakalayan Lukas Moodysson sayılabilir. İsveç film endüstrisinde göçmen ailelerin yönetmenliğe adım atan yetenekli çocuklarının "Yeni İsveç" kavramı altında film yaptıklarını görüyoruz. Bu kuşağın öncülerinden Josef Fares’in komedi filmi Jalla! Jalla (Yallah! Yallah!) hem sanatsal açıdan hem de ticari açıdan başarıya ulaştı.


Son yıllarda İsveç’in uluslararası piyasada ticari anlamda boy gösterdiği alanlardan biri de video yönetmenliğidir. Özellikle Madonna, U2, Metallica gibi rock grubu ve şarkıcılarının videolarını çekmede gösterdiği başarıdan ötürü yönetmen Jonas Akerlund takdir toplamaktadır.  


Sahne sanatlarına gelince, tiyatro, müzikal, dans gibi sanatın farklı alanları için İsveç’te pek çok seçenek bulabilirsiniz. Başkent Stokholm, tiyatro sayısıyla dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmakla övünür. Kraliyet Tiyatrosu ve Kraliyet Operası gibi kendilerini uluslararasý seviyede kabul ettirmiş kurumlar, son dönemde repertuarlarına aldıkları eserlerle tanınmıþ konuklara özel prömiyerler düzenlemektedir. Yine son yıllarda ünlü Cullberg Balesi, çok sayıda bağımsız bale ve modern dans topluluğuna, ayrıca Kenneth Kvarnström,Virpi Pahkinen ve Cristina Caprioli gibi koreograflara ev sahipliği yapmaktadır. 


Özellikle yalınlık üzerinden bir karmaşa sunan İsveçli yönetmenler, bu durumu hakkıyla yerine getirmektedir. 
Son olarak İsveçli Post-Metal grubu Cult of Luna'nın Passing Through isimli şarkısının video klip yönetmenliğini yapmış olan yine isveçli Markus Lundqvist, bize o durağan karmaşayı sunmaktadır. 
İyi seyirler:



Kaynak:
http://www.swedenabroad.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder