13 Mayıs 2014 Salı

David Carson: Sınır Sevmeyen Adam

   




   Grafik tasarım tarihinin en yenilikçi ve enerjik tasarımcılarından olan David Carson, deneysel tipografik kullanımı ve imajlarla bezenmiş tasarımlarıyla 1990’lı yıllara damgasını vurmuştur. Onu tanımlarken sadece tasarımcı demek sanırım Carson'a az kalır. Zira tipografi ve imajların dünyasından sörfe, müzikten yönetmenliğe birçok alanda ürün vermiş ve vermeye devam ediyor. Carson’un çalışmalarında kullandığı sınırsız düşünebilme ve olağanüstü matematiksel düzenlemelerin renk bütünlüğüyle birlikteliği günümüzün tasarım anlayışındaki farklı yönelimlerin başlangıcını oluşmasında önemli bir adım olmuştur.

   Tasarım tarihinde kabul gören tasarım anlayışlarının içerisinden geçilen dönemlerden farklı olmasını, 'bağımsız düşünmek' söylemi ile karşılamak havada kalacaktır. Carson’un 90’lı yıllarda yaptığı calışmalar günümüzde de kabul görüyor.   
                                                           
      Ancak sanayi öncesi dönem ya da sanayileşme döneminde öne çıkan figüratif gerçekçilik, tasarımda anlatılmak isteneni doğrudan anlatma gibi bir çabanın içerisine girildiğinin görtergesi. Polonya Afiş sanatı, İsviçre ekolü, Bahaus ve 1980’lerin kaotik dönüm noktaları tasarımcıları da benzer şekillerde yönlendirdi.

   Bu ifadeleri bir sistem içerisinde düşünürsek tasarım farklılıklarının yaşadığımız hayatla doğrudan bir ilişkisi olduğunu sonucuna da kolayca ulaşırız. Modernist dönem ve Postmodern dönemleri iki başlık altında ele alırsak Postmodern dönemin Carson’un çalışmalarına da yansıdığını söyleyebiliriz. Bu da sanatçıların algılarının dönemin koşullarına göre şekillendiğinin bir kanıtı olduğu sonucuna ulaşmamızda bize yardımcı oluyor. 

      David Carson 1952 yılında Texas’ta dünyaya geldi. Kısa bir süre sonra ailesiyle beraber Newyork’a gittiğinde henüz dört yaşındaydı. Hayatının büyük bir kısmı seyahatlerde geçen Carson, sanatsal çalışmalarına ilk adımı Newyork’ta attı. Şimdi iki tasarım stüdyosu olan Carson çalışmalarını Charleston ve, Güney Carolina'daki stüdyolarında sürdürüyor. Babasının işi nedeniyle dünyanın birçok yerini görme şansını elde eden sanatçı, sanat hayatında tarzını etkileyecek deneyimler yaşamış gittiği yerlerde.  Ancak hayatını değiştiren en önemli unsur Arizona da aldığı iki haftalık grafik tasarım kursu olmuş. Bu kurs grafik tasarım konusunda onu harekete geçiren en önemli dönüm noktası. Kurs bittiğinde Oregon College of Commercial Art’a kaydını yaptırmış usta tasarımcı. Tasarım serüveni de böylece başlamış oluyor.

Yeni Dalga anlayışının en büyük temsilcilerinden biri haline gelen, hatta bu tanımın oluşma sebeplerinden biri sayılan Carson, özellikle kurallar tabusunu yıkmak konusunda oldukça deneyseldir. Bu durum Yeni Dalga'nın özünde yatan olmazsa olmazdır. 










Son olarak kendi ağzından, kısa ve durumu özetleyen bir röportaj-
dan bir kesit:
Bu alanda resmi bir eğitim almadım. O yüzden yapmamam gereken şeyleri de hiç öğrenmedim. Yalnızca aklıma yatan şeyleri yaptım. Aslında sadece deneme yapıyordum. O yüzden, insanlar kızmaya başladıklarında nedenini gerçekten anlamadım. ‘Ne olmuş ki?’ diyordum. ‘Neden bahsediyorsunuz?’. Yıllar sonra birisi bana durumu –benim açıklayabileceğimden daha iyi bir şekilde açıkladı: Temel olarak, bir şeyleri düzene sokmak için çokça vakit harcayan, bir tür sisteme sahip olan insanlar vardı ve benim gelip herşeyi pencereden aşağı attımı düşünmüşlerdi. Öyle yapmış olabilirim ancak ne başlangıç noktam ne de amacım buydu. Modernizm’in terimlerini falan çok sonra öğrendim.
Raygun dergisinde çok farklı şeyler denerdik. Gerçekten farklı bir dergiydi. Çoğu zaman tutar, çoğu zaman da tutmazdı. Ortada hep hatalar vardı insanların üzerine makale yazabilmeleri için:’Neden siyah kelimenin siyahla üstünü çizmişim?’ diye. Ben bir kanıt göremiyorum.



Kaynak
Gary Huswit - Helvetica 2007 belgesel
www.photoshopmagazin.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder